PAGEV ZİRVESİNDE AMBALAJIN GELECEĞİ KONUŞULDU
PAGEV ZİRVESİNDE AMBALAJIN GELECEĞİ KONUŞULDU

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), “Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi”nin beşincisini PAGÇEV ana sponsorluğunda 30 Ekim 2018 tarihinde Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de gerçekleştirdi. Türkiye ve yurtdışından uzmanların, sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin bir araya geldiği kongrenin ana teması “Geleceğin Ambalajları” oldu.

Plastik ambalaj sektörünün A’dan Z’ye mercek altına alındığı kongre; Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği (SEPA) Başkanı Osman Acun, Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD) Başkanı Fahri Özer ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir’in sektör değerlendirmeleri ve PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun açılış konuşması ile başladı.

5. PAGEV Uluslararası Ambalaj Teknolojileri Kongresi’nin öğleden sonra yapılan oturumunda düzenlenen PAGÇEV ile “Döngüsel Ekonomide Ambalajın Yeri” isimli panelde sürdürülebilir bir çevre için plastik ambalajların dönüştürülmesinin önemi vurgulandı. Moderatörlüğünü Klöckner Pentaplast Gebze Genel Müdürü Kurt Kuruç’un yaptığı panelin konuşmacıları ise Unilever Ar-Ge Ambalaj Müdürü Atahan Özgünay, P&G, Türkiye ve Kafkasya Kurumsal İletişim Başkanı Ayça Demirci Turgay ve Hayat Kimya Ar-Ge ve Hayat İnovasyon Müdürü Fatih Ergüney oldu.

Ana Sponsorluğunu PAGÇEV’in, Altın Sponsorluğunu Novamont’ın üstlendiği, SEM Plastik’in de sponsorlar arasında yer aldığı 5. Uluslararası Ambalaj Teknolojileri Kongresi’ne bu yıl da yoğun ilgi vardı.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Sektörümüzün buluşma noktası haline gelen kongremiz her geçen yıl gerek içeriğiyle gerek katılımcı sayısıyla daha da güçleniyor. Plastik ambalaj sektörü her geçen yıl büyüyor ve teknolojide yaşanan değişikliklere paralel gelişiyor. Kongremize destek veren tüm kuruluşlara teşekkür ediyoruz. Tüketici tercihlerinin şekillendirdiği yeni ambalaj anlayışında tasarım, markalaşma ve inovasyon önemli rol oynuyor. Firmalarımızın iş yapış şekillerini mutlaka bu üç kritere göre düzenlemeleri gerekiyor. PAGEV olarak bu doğrultuda sektöre yön vermek üzere çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz” dedi.

Kongrede plastik ambalaj sektörü ile ilgili rakamlarda paylaşan Yavuz Eroğlu şunları söyledi: “Türkiye’de toplam ambalaj sektörü üretiminden plastik ambalajlar yüzde 35 pay alarak liderliğini sürdürüyor. Ambalaj tüketim rakamlarında da plastikler yine ilk sırada yer alıyor. Son beş yıldır büyüme ivmesi sürdüren plastik ambalaj sektörümüz, 2017 yılında miktarda 3,8 milyon ton ve değerde 12,7 milyar dolarlık üretime ulaştı. Firmalarımızın 2018 yılının ilk çeyreğinde ise 1,391 milyon ton ve 5,5 milyar dolarlık plastik ambalaj üretimi gerçekleştirdiğini görüyoruz. Yılsonunda plastik ambalaj üretiminin miktar bazında yüzde 8,7 artışla 4,1 milyon tona, değer bazında ise yüzde 11,1 yükselişle 14,1 milyar dolara çıkacağını öngörüyoruz. Toplam ambalaj sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 66 olan plastik ambalaj sektörü ihracat açısından da önemli bir potansiyel barındırıyor. 2017 yılında 915 bin ton ve 2,38 milyar dolarlık plastik ambalaj ihracat ettik. Bu yılın ilk çeyreğinde ise ihracatımızda ciddi bir artış yaşandığı miktarda yüzde 10,7 yükselişle 237 bin ton, değerde ise yüzde 21 artışla 646 milyon dolarlık ihracat yapıldığı görülüyor. Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve İsrail en çok ihracat yapılan ülkeler olarak dikkat çekti.”

Avrupa Birliği Parlamentosu’nun tek kullanımlık plastik yasağı ile ilgili aldığı kararda çevrenin bahane edildiğini belirten Eroğlu: “Bu tamamen ekonomik bir karardır. Tasarıya imza atan ülkeler kendi ülkelerindeki sanayinin durumuna göre karar aldı. Avrupa Birliği Parlamentosu, başta Türkiye olmak üzere plastik üretiminde rekabet edemediği ülkelerden ithalatı önlemek için böyle bir karar aldı. Nitekim Türkiye son 8 yılda plastik mamül üretiminde büyük atılım gerçekleştirerek Avrupa’da ikinci büyük üretici konumuna yükseldi. AB bu yasa ile pipet, kulak çubuğu, çatal, kaşık, bıçak gibi plastik sektörünün binde 1’ini kapsayan ürünleri yasaklarken neden hali hazırda rekabet edebildiği ürünleri kapsam dışı bırakmıştır. AB ülkeleri rekabet edemedikleri için ithal etmek zorunda kaldıkları ürünler yerine kendi üretimleri olan üstelik pahalılığıyla da dikkat çeken Biyoplastik malzemesini satmak için bu yasağı getirmeye çalışıyorlar. AB’nin Biyoplastik tekelleri işbaşındadır. Türkiye’nin büyük ihracatçı olduğu bu ürünlerde rekabetçiliğimizi düşürecek ve istihdamı baltalayacak, firmaların üretim ve yatırımını engelleyecek söylemler yapılmadan muhakkak sektörden doğru bilgilendirmeler alınmalıdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.