Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yürütülen “Türkiye’nin Döngüsel Ekonomiye Geçiş Potansiyelinin Değerlendirilmesi için Teknik Destek Projesi (DEEP)” 7 Şubat 2022 tarihinde resmi olarak başlamış olup, Türkiye genelinde daha verimli kaynak ve atık yönetimine katkıda buluna döngüsel ekonomiye geçişin teşvik edilmesi ve döngüsel ekonomiye geçişte kurumsal ve teknik kapasite güçlendirilmesinin amaçlandığı proje ile ülkemize özgür bir Döngüsel Ekonomi Eylem Planı hazırlanacaktır.
Projenin temel çıktıları arasında ülkemize özgü “Tek Kullanımlık Plastikler ve Deniz Çöplerine ilişkin Yol Haritası”nın hazırlanması yer almakta olup bahse konu proje kapsamında deniz çöplerine neden olan plastikler ile mikro plastik içeren ürünler de dahil olmak üzere belirli plastiklerin çevre üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla bir yol haritasının belirlenmesi için 6-8 Mart 2024 tarihleri arasında İstanbul Dedeman Bostancı Otel’de “Tek Kullanımlık Plastikler ve Deniz Çöplerine İlişkin Yol Haritası” konulu çalıştay kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Çalıştay ile plastik atıkların çevremizdeki etkilerinin tespit edilmesi ve bu soruna karşı etkili stratejik çözüm önerileri ve eylemler geliştirilmesi hedeflendi.
Çalıştayın Uluslararası Çerçeve ve AB Plastik Stratejisi konulu ilk günü; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Sabriye Ayhan, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Çevre, Sürdürülebilir Kalkınma ve İklim Değişikliği Sektör Yöneticisi Özge Gökçe Aktaş ve DEEP Projesi Takım Lideri Mihail Dimovski’nin açılış konuşmalarıyla başladı.
Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Sabriye Ayhan açılış konuşmasına, Tek Kullanımlık Plastikler ve Deniz Çöpü Yol Haritası çalışmasının projenin önemli çıktılarından biri olduğunun altını çizerek başladı. Üç günlük çalıştay ile AB Plastik Stratejisi, tek kullanımlık plastikler ve deniz çöpleri bağlamındaki bilgilerin tazelenerek, çalışma grubu oturumlarında katılımcı bir şekilde yol haritasına girdiler üretilmesinin hedeflendiğini belirtti. Küresel gündemde ön planda olan plastik kirliliği ile mücadele konusunda çevresel, sosyal ve ekonomik boyutları gözeterek ortak akıl ile çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.
DEEP Projesi Takım Lideri Mihail Dimovski, çalıştayın Türkiye için tarihi önemde olduğunu vurgularken, Tek Kullanımlık Plastikler ve Deniz Çöplerine İlişkin Yol Haritasının hazırlanmasının sadece Türkiye ekonomisine fayda sağlamayacağına aynı zamanda çevresel baskıları da azaltacağına işaret etti. Dimovski, yol haritasının döngüsel ekonomiye geçişte de bir çerçeve sağlayacağını belirtirken, Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı’nın hayata geçirilmesine katkı sağlayacağını söyledi.
Çalıştayın birinci gününün sabah oturumunda mikroplastiklere odaklanılarak Akdeniz Kirlilik Değerlendirme ve Kontrol Programı (MED POL) Program Yöneticisi Olfat Hamdan’ın sunumuyla “Tek Kullanımlık Plastikler ve Deniz Çöpü Ekseninde Uluslararası Çerçeve”, Avrupa Çevre Ajansı Sıfır Kirlilik Uzmanı Mustafa Aydın’ın sunumuyla “AB Deniz Çöpü Mevzuatının Bütünsel Olarak Uygulanması” ve Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) Birim Destek ve Uygulama Başkanı Erwin Annys’in sunumuyla “AB Kimyasal Mevzuatı REACH Kapsamında Ürünlere Kasıtlı Olarak Eklenen Mikroplastikleri Kısıtlayan Önlemler” konularına yönelik sunumlar gerçekleştirildi. Öğleden sonraki oturumda ise Mikroplastiklere İlişkin Eylem Geliştirme hususunda çalışma grubu faaliyetlerini kamu ve özel sektör temsilcilerinden seçilen gruplar gerçekleştirdi.
Çalıştayın ikinci gününün sabah oturumunda tek kullanımlık plastiklere ilişkin DEEP Projesi Teknik Bileşen Lideri Onur Akpulat “AB Tek Kullanımlık Plastikler Direktifi”, DEEP Projesi Kıdemli Kilit Olmayan Uzmanı Şeyda Dağdeviren Hill “DEEP Projesi Kapsamındaki Tek Kullanımlık Plastikler ve Deniz Çöpü Kurumsal Anket Çalışması”, Partners for Innovation Döngüsel Ekonomi Stratejik Danışman Siem Haffmans “Tek Kullanımlık Plastikler AB Üye Ülke Uygulama Örnekleri”, DEEP Projesi Kıdemli Kilit Olmayan Uzmanı Pedro Fernandez Bautista “Barselona Sözleşmesi Kılavuzlarına uygun olarak tek kullanımlık plastik ürünlere yönelik tedbirler” ve DEEP Projesi Kıdemli Kilit Olmayan Uzman Dr Özge Yılmaz “DEEP Projesi Kapsamındaki Tek Kullanımlık Plastikler Yaşam Döngüsü Analizi” konularında sunumlar gerçekleştirdi. Öğleden sonraki oturumda ise Tek Kullanımlık Plastiklere İlişkin Eylem Geliştirme hususunda çalışma grubu faaliyetlerini kamu ve özel sektör temsilcilerinden seçilen gruplar gerçekleştirdi.
Çalıştayın üçüncü gününün sabah oturumunda ise deniz çöplerine odaklanılarak Uluslararası Denizcilik Örgütü Deniz Kirliliği, Deniz Çevresi Bölümü Koruyucu Önlemler Alt Bölümü Başkanı Loukas Kontogiamis “Deniz Çöplerine ilişkin Uluslararası Çerçeve kapsamında Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (MARPOL)”, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Laboratuvar, Ölçüm ve İzleme Dairesi Başkanlığı Uzman Hacer Selamoğlu Çağlayan “Türkiye’de Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme kapsamında yürütülen mikroplastik ve deniz çöpü izleme çalışmaları”, Tarım ve Orman Bakanlığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Kaynak Yönetimi ve Balıkçılık Yapıları Daire Başkanı Mahir Kanyılmaz “Balıkçılık Malzemelerine Yönelik Tedbirler”, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Şefi Ercan Azak “Liman Kabul Tesisi İyi Uygulama Örneği” ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Araştırmacı Mustafa Mantıkçı “İyi Uygulama: Mikroplastikler ve Deniz Çöplerinin Önlenmesi” konularında sunumlarını gerçekleştirdi. Öğleden sonraki oturumda ise Deniz Çöplerine İlişkin Eylem Geliştirme hususunda çalışma grubu faaliyetlerini kamu ve özel sektör temsilcilerinden seçilen gruplar gerçekleştirdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Döngüsel Ekonomi Politikaları Şube Müdürü Salih Eminoğlu çalıştayın kapanışında gerçekleştirdiği konuşmada “Tek kullanımlık plastikler, mikroplastikler ve deniz çöplerine ilişkin pek çok farklı alanda kurumsal kimliklerimiz ve ortak çabalarımızla ülkemize özgü yol haritası oluşturmak üzere yürütülen çalışmalara birlikte emek verdik” dedi. Eminoğlu, grup çalışmaları sonucu ortaya çıkan ortak sinerjinin hazırlanmakta olan yol haritasına büyük katkıda bulunacağına da işaret etti.
Çalıştayda kamu ve özel sektör temsilcilerinin yanı sıra STK ve akademisyenlerden oluşan 100 kişiden fazla katılımcı yer aldı.
Türkiye Tek Kullanımlık Plastik Ambalajlarda İtalya’nın Ardından Avrupa’nın ikinci büyük üreticisi
Döngüsel Ekonomiye geçişte, %100 Geri Dönüşümlü ve Geri Dönüşmüş İçeriğe sahip Dönüşüm istiyor
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “Türkiye'-nin Döngüsel Ekonomiye Geçiş Potansiyelinin Değerlendirilmek üzere paydaşlarla ülkemizin çalışmalar yapıyor. Bu çerçevede AB Tek Kullanımlık Plastikler Direktifine uyum çalışmaları doğrultusunda Düzenleyici Etki Analizi çalışması gerçekleştirilmektedir. Bahse konu çalışmanın sektör ve kamu üzerindeki etkilerinin katılımcı bir şekilde değerlendirilerek belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen “Tek Kullanımlık Plastik Ambalajlar Düzenleyici Etki Analizi Danışma Toplantısı”na PAGEV aktif katkı vermektedir.
Gerek PAGEV ve gerekse de TOBB Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Meclisinin verilerle Türkiye’nin Tek Kullanımlık Plastik Ambalaj Üretimindeki küresel ve yerel rolünü ortaya koymaktadır.
Türk Plastik endüstrisi yıllık olarak orijinal polimerlerden 11 milyon ton plastik mamul üretimi gerçekleştirmektedir. Bu üretim yıllık 45 milyar doları aşan bir mamul üretimi cirosuna karşılık gelmektedir.
Ayrıca 1,5 milyon ton geri dönüşüm hammaddelerden ürettiği plastik mamullerde hesaba katıldığında, toplamda orijinal ve geri dönüştürülmüş hammaddelerden üretilen plastik mamul 50 milyar dolarlık bir ciro oluşturmaktadır.
Doğrudan ve dolaylı 15 milyar dolarlık ihracatı ile Türkiye’nin en büyük ihracatçı sanayilerinden biridir.
Avrupa kıtasında Almanya’dan sonra ikinci en büyük plastik mamul üreticisidir.
Tek Kullanımlık Plastik Ambalajların Türk Ekonomisine etkisi
1.458.000 ton üretim miktarı X ortalama 3 dolar/Kg fiyat = 4.374.000.000 dolar
Yani Türkiye’nin, listede yazılan tek kullanımlık plastik mamullerdeki üretimi 4,4 milyar dolara yakındır. (Dikkat listede Üyemiz Dışı Alan diye belirttiklerimiz eklenirse bu rakam tahminen 5,5 milyar dolara yaklaşacaktır.)
1.008.000 ton ihracat X ortalama 3 dolar/Kg fiyat = 3.024.000.000 dolar
Yani Türkiye’nin bu listede belirttiğimiz Tek Kullanımlık Plastik ürünlerdeki ihracatı 3 milyar dolar civarındadır. (Dikkat listede Üyemiz Dışı Alan diye belirttiklerimiz eklenirse bu rakam tahminen 3,7 milyar dolara yaklaşacaktır.)
Tek Kullanımlık Plastik Sanayinde Türkiye’de İstihdam 35.000 direk istihdam kaybı X tedarikçi ve bağlantılı sektörlerle: 100.000 bin istihdam kaybı
Bu sektörden geçim sağlayan hane halkı sayısı: 400.000 kişi
B) Plastik Tek Kullanımlık ambalajlar yerine gelecek her alternatif, hane halkı gelir seviyesi Avrupa’nın kat be kat altında olan ülkemizde enflasyon ve dar gelirli kitlelerin bütçesini zorlayacaktır.
C) Pandemi döneminde çok net görüldüğü şekilde, Tek Kullanımlık Plastikler bulaş riskinin azaltılmasında çok etkili olmuştur. Dolayısıyla bu ürünleri herhangi bir şekilde kısıtlanması ve yerine daha pahalı alternatiflerin gelmesi durumunda geniş dar gelirli halk kitleleri bulaş riskini daha açık hale gelecektir.
Çözüm önerimiz, Türkiye’nin kişi başına düşen milli gelir hesabı göz önüne katılarak ve AB’de kişi başı düşen milli gelir kıyaslaması yapılarak Türkiye şartlarına özel çözümler üretilerek; Tek kullanımlık Plastik ürünlerde daha iyi atık yönetimi, geri dönüşüm ve plastik tek kullanımlık ürünlerde kısıtlama yerine geri dönüşmüş içerik kullanımıdır.
Yukarda ve ekte tabloda verildiği üzere Türkiye Tek Kullanımlık Plastik Sanayinin (aşağıdaki listede verilenler) Cirosu: 4,4 milyar dolardır. İhracatı: 3 milyar dolardır.
Bu ürünlerin kısıtlanması ile Türkiye 4,4 milyar dolarlık üretim ve 3 milyar dolarlık ihracat kaybına uğrayacaktır.
Sanayinin bu ürünler yerine başka alternatif Tek Kullanımlık Ürünlere veya Çok Kullanımlık diğer alternatiflere geçişi minimum 10 yıl gerektirmekte ve bunu maliyeti 9 milyar dolarlık yeni yatırım getirmektedir. Türkiye’de böyle bir süreç ön görülürse, Tek Kullanımlık Plastikler ambalajların kısıtlanması 2037 yılında planlanmalı ve süreçte AB, bu üretim kollarında çalışan firmalara yeni işlere geçişle ilgili hibe ve uzun vadeli krediler oluşturulmasında üye adayı Türkiye’ye ve ilgili firmalara doğrudan katkı vermelidir.
PAGEV olarak eğer AB tarafından finansmanda sağlanırsa, bu konudaki süreçte firmalara liderlik etmek üzere programlar hazırlayabiliriz.